| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | take a chance f. | kendini riske atmak | ||
|
When was the last time you took a chance? En son ne zaman kendini riske attın? More Sentences |
||||
| Genel | take a chance f. | riske girmek | ||
|
You'll make a fortune by taking a chance. Riske girerek bir servet kazanacaksın. More Sentences |
||||
| Genel | take a chance f. | riski göze almak | ||
|
I thought I'd take a chance. Riski göze alacağımı düşündüm. More Sentences |
||||
| Genel | take a chance f. | denemek | ||
|
Take a chance. Bir dene. More Sentences |
||||
| Genel | take a chance f. | şans yakalamak | ||
|
You really took a chance. Gerçekten şans yakaladın. More Sentences |
||||
| Genel | take a chance f. | şansını denemek | ||
|
I took a chance and bought five hundred shares of Sony. Şansımı denedim ve Sony'nin beş yüz hissesini satın aldım. More Sentences |
||||
| Genel | take a chance f. | rizikoyu göze almak | ||
| Genel | take a chance f. | eline şans geçmek | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | take a chance on someone f. | birisine şans vermek |
| Genel | take a chance on f. | şans tanımak |
| Genel | take a chance on f. | riskli bile olsa birşeyi denemek |
| Idioms | ||
| Deyim | take a chance at something f. | bir şeyde şansını denemek |
| Deyim | take a chance on (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bir şans tanımak |
| Deyim | take a chance on (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bir şans vermek |
| Speaking | ||
| Konuşma | did you have a chance to take a look? expr. | bakma fırsatın oldu mu? |
| Konuşma | did you have a chance to take a look? expr. | göz atma fırsatın oldu mu? |
| Konuşma | did you have a chance to take a look? expr. | inceleme şansın oldu mu? |
| Konuşma | did you have a chance to take a look? expr. | inceleme fırsatın oldu mu? |
